Search for content, post, videos

Aile Kültür Mirasımız KUDÜS

 

 

Bir ailenin çocuğuna verebileceği pek çok şey vardır muhakkak. Erdem,ahlak, görgü.. Ebeveynin  iyi hale dair bildiği  ne varsa çocuğuna aktarmak istemesi kadar doğal bir öğretim düşünülemez. Her aklı başında yetişkin fert, toplumun savunma mekanizması olarak görür aileyi. Kaldı ki zayiattan sayılma da burada başlar. Nice nice nesiller, uyuşturucu, alkol, kumar en kötüleri olmak üzere türlü türlü bataklıklara öyle veya böyle aileleri sebebiyle, aracılığıyla, vesilesiyle itilirler. Kimi aileler çok katı tutumlarla korumak ister evlatlarını dış dünyanın fenalıklarından. Kimileri de içlerinde ukde kalıp da kendi yapamadıkları ne varsa yapsın diye olabildiğince özgür bırakır çocuklarını.

Peki iyi hoş güzel de evlat yetiştirmekten beklentimize göre bir nesil oluşturuyor ve bu eksende eğitip öğretiyorsak onlara, bizim önceliklerimiz, bizim için önemliler nelerdir hiç düşündük mü?

Belki bunu müşahhas örnekler üzerinden giderek daha iyi anlayabiliriz.

Fakir bir mahallede fakir ailenin çocuğu olan Özlem. Anne ilk okul mezunu, Tunceli’li. Baba oto kaportacı, Sivas’lı. Özlem mahallede büyümüş, komşuları akrabalarından öte. Genç kızlık dönemlerine geldiğinde, mahallelerinde kentsel dönüşüm gereği yeni yeni yapılanmalar olmuş ve bunlardan en önemlisi de zengin kesime ait koca koca lüks siteler gelmiş yanlarına gökdelenlerini dikmiş. Rezidanslar, villalar, lüks arabalar her gün önlerinden geçerken gördüğü ünlüler… Derken Özlem özellikle seçerek gittiği lise eğitimini Kandilli kız lisesinde bitirince üniversiteye gitmek istememiş. Ve soluğu iş hayatında Ataşehir’in lüks kuaför & güzellik merkezlerinden birinde almış. Sözü uzatmayalım kendi ifadesine göre oradan başlamış hayata. Gözü açılmış. Ortam, mekan, insan görmüş, tanımış ve bir daha da dönmek istemediği mahallesinden, bir kış günü aniden bir nikah ile tamamen ayrılmış. Anne  ve babası sonuna kadar her kararında Özlem’in arkasındaymış. Ve Özlem daha iki sene geçmeden kendisine ayrı bir tutarak evliliğini de sonlandırmış. Ne demek mi istiyoruz?

Aile olarak evlatlarmıza neyi miras bırakıyoruz? ‘u sorguluyoruz.

  • Annee bana para ver.
  • Yavrum daha geçen gün verdim bir sürü. Allah aşkına ne yaptın onca parayı?
  • Anne bana para ver dedim. Babamdan isterim bak. O nasılsa verir.
  • Oğlum, yavrum, evladım bana anlatmak istediğin bir şeyler varsa dinlerim seni emin ol.
  • Anne beni sinirlendirme. Kaç yaşına geldim hala para hesabını istiyorsun. Hem ben daha 1-2 yaşında beni bakıcılara bırakıp işe, derneklere, partilere giderken nerdeydin sen? Şimdi mi aklına geldi bir oğlun olduğu! Para ver dedim.
  • Bebeğim ben hep senin için çalı..
  • Sus!!! Benim için değil. Kendin için yaptın hepsini, her şeyi. Aman bize layık okulda okusun, yok aman bize layık lüks standartlarda, uzman bakıcılarla büyüsün. Söylesene anne, sen benim ilk dişimi hatırlıyor musun? Saklıyor musun söylesene! Hadi onu geçtim. Ya ilk kez yürüdüğümü hatırlıyor musun?? Benim o pahalı stüdyolarda çekilmiş pahalı görünüşlü elbiselerimin olduğu resimler değil, senin çektiklerin yok mu? Beraber parka gittiğimiz, beraber mutfağa girip babam için yemek yaptığımız??

Haa öyle ya babam hep yurt dışında ya da babam hep önemli iş toplantılarındaydı değil mi. Neyse neyse. Zaten şunun şurasında 2-3 sene daha beni göreceksiniz. Üniversiteye bir kapak atayım hemen başka bir ülke ya da başka bir eve geçip bir daha da dönmeyeceğim bu sevgisiz,ilgisiz eve. Benim annem babam yok zaten sadece arkadaşlarım var.

………………………….

 

Maddi durumu iyi yahut kötü fark etmeksizin bizler evlatlarımıza ne bırakıyoruz?

Ne bırakmalıyız?

 

Bakın alemlere rahmet Peygamberimiz Efendimiz Aleyhisselam Hazretleri ne buyuruyor:

“Bir babanın evlatlarına bırakabileceği en güzel miras; güzel ahlak ve terbiyedir.”[1]

 

Peki bekar bir erkek ilerideki evladına güzel bir terbiye bırakmak düşüncesinde ise, bunu öncelikle nasıl hangi yollardan yapabilir? Şüphesiz ki bu öncelikle iyi bir anne olacak bir saliha eş bulmakla olabilir. Yine bir genç bayan, ileride evlatlarına güzel bir terbiye bırakmak için helal kazanan, hakkı batıldan ayıran bir baba adayı ile evlilik yaptığı takdirde bu hayalini gerçekleştirebilir.

 

Yeni nesillere bırakılabilecek iyi miraslar adına başat konum iyi bir terbiyeden süzerek geçmiş terbiyeli bir anne ve terbiyeli bir baba o halde. Peki diyelim ki bu ikisini bulduk. Nasıl verecekler, neyi verecekler, neleri vermeliler miras olarak??

 

Görgü, Ahlak,Akaid, İlmihal, Kur’an, Hadis, İlim, Sohbet,  Hakk dostlarının sevgisini vermekle çoook şey verilebilir evet. Yani her konu da her iyi yolun  Hakk sevgisine çıkaracak olması öncelenerek, anlatılarak, idrak ettirilerek her şey aktarılabilir. Bunlar için örnekler, aracılar, benzetmeler, masallar, tiyatrolar, sinemalar, komşular, akrabalar, dedeler…vs vs her şey her şey seferber edilebilir hatta. Verilen, verilecek tüm iyi şeyler için önce ve sürekli tazelenir olmak üzere niyet edilip, bunların kalıcı olması için de sürekli destek verilebilir. Çekilen resimlerle, gidilen sohbetlerle, mekanlarla…

 

Aslına, nesline, atasına adam gibi ve doğrudan sahip çıkabilsinler diye mekanlara gidip yerinde olayları anlatmak çocuklar için en kalıcı aktarım yöntemlerindendir. Oraların ruhunu görerek yaşamalarını sağlamak yavrularımıza asla unutamayacakları zihin/ kültür mirası olarak kalacak şeyler demektir.

 

 

İşte buna çok müşahhas bir örnek olarak Kudüs’ü verebiliriz.

Kudüs.

Haçlı seferlerini bozguna uğratan, Avrupalıları dize getiren, strateji dehası, ahlak abidesi, koca yürekli komutan Salahaddin-i Eyyûbî’nin fethettiği Kudüs.

Efendimiz Aleyhisselam Hazretlerinin miraca çıkarıldığı mekan Kudüs.

Allah’ımıza yöneldiğimiz, ilk kıblemiz Kudüs.

Hz. İsa (as) peygamberimizin doğduğu topraklar olan Kudüs.

Hz. Meryem validemizin adandığı Süleyman mabedinin olduğu belde Kudüs.

Demiri eliyle şekillendiren peygamberimiz Hz. Davud (as)’ın mekanı Kudüs.

Hakk’ın (cc) Halil’im dediği İbrahim Peygamberimiz Aleyhisselam’ın, eşi Sare validemizin, Oğulları İshak Aleyhisselam peygamberimiz’in ve onu eşleri Refika validemizin,

Balığın karnından çıkarılan Yunus Aleyhisselam peygamberimizin,

Firavunların saraylarında Allah’ın yardımı ile büyütülen Musa Aleyhisselam peygamberimizin,

Rabia-tü’l  Adeviyye hatunun,

Daha nice sahabe efendilerimizin mekanı olan Kudüs.

 

Düşünün ki bir evladınız var ve onunla beraber Kudüs’e seyahate gittiniz. Oraları  kendi gözüyle gördü yavrucak, içine çekti havasını, minik elleriyle dokundu mübarek duvarlarına Kubbetü’s Sahra’nın. Gezdi, gördü o kadar Peygamberimizin türbelerini, mekanlarını. Resimlerle kalıcı hale getirdiniz ebeveyni olarak siz. Döndükten sonra da tekrar tekrar bakıp hatırladınız, hatırlattınız ona da.

Kudüs  bir aile mirası

Kudüs bir düşünce mirası.

Kudüs  bir kültür mirası.

Kudüs dinimizin en büyük miraslarından…

 

Koruyalım, aktaralım, büyütelim de

Geleceğimizde de hayatımızın merkezinde olan ve olacak olan Kudüs,

Ellerimizde, gönlümüzde, aklımızda, hayatımızda, dilimizde, sözümüzde, duruşumuzda olsun.

Vesselam.

 

 

 

[1]Said İbnu’l-As, Hadis No: 177-Buhari

kudus-cocuk1

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *